Sunday, April 22, 2007

OYUN TEORİSİ ÜZERİNE

Dr. Tansu KÜÇÜKÖNCÜ


--------------------------


OYUN TEORİSİ ÜZERİNE

Tansu KÜÇÜKÖNCÜ


Oyun nedir ? Bebekler oyun oynar. Çocuklar oyun oynar. Büyükler de oyun oynar. Saklambaç, sek sek, ip atlama, evcilik, doktorculuk, basketbol, voleybol, satranç gibi oyunlar oynarız. Kiminin pek çok kuralı vardır. Kimininse hiç bir kuralı yoktur. Kiminde kazanmak vardır. Kiminde yoktur. Kiminin oynanış yöntemleri vardır, kimisi doğaçlamaya dayanır. Kiminin izleyicisi çoktur. Kiminin hiç yoktur. Kimisi çok keyiflidir. Kimisi çok sıkıcıdır. Kimisi çok neşelidir. Kimisi çok ciddidir. Kimisi bilgi, beceri gerektirir. Kimisi hiçbir şey gerektirmez. Tiyatrolarda oyunlar konur sahneye. Kimi zaman, oyunun sahnesi, tiyatronun dışındadır. Sinema salonlarında film oynatılır. Tiyatro, ve sinema oyuncuları rollerini oynarlar. Kumar, çoğu zaman, oyunların en kötülerinden birisi olarak bilinir. Bazı oyunlar, başka oyunların içinde oynanır; çoğu zaman ruhumuz bile duymaz. Bazense, kulağınla, burnunla oynama, gibi şeyler söyleriz sadece. Sahi, nedir bu oyun ? Demokrasi gibi bir şey mi acaba ? Çünkü, ne olduğunu anlayabilmek de, anlatabilmek de, onda olduğu gibi oldukça zor gözüküyor; hatta belki de imkansız. Oyun kavramına, değişik bakış açılarından yapılan yaklaşımlar hakkında daha geniş bilgi edinebilmek için "kaynaklar"da yer alan yayınlardan yararlanılabilir.

Oyunun anlamını açıklamaya çalışmayı bir kenara bırakarak, fakat oyununun değişik anlamları olabileceğini unutmadan, n kişiyle oynanabilen ilginç bir oyun düşünün. Bu oyunu ilginç yapan belirsizlikleri. Oyuncu sayısı, belirsiz. Oyunun niye oynandığı, zaten belirsiz. Yetmiyormuş gibi, nasıl kazanılacağı, hatta, kazanmak diye bir şeyin olup olmadığı dahi belirsiz.

Belirgin olan tek şey, oyuna dahil olduktan sonra en önemli şeyin, oyunculuğu devam ettirmek olduğu.

Şimdi biraz da oyunun içinde olanlara göz atalım :

Oyun bu ya, her türlü dinamiği içsel. Oyuna dahil olanlar, bu belirsizlikten sıkılırlar. Bunun sonucunda, bu belirsizlikleri belirginleştirme çabaları oyunun önemli bir parçası olup çıkıverir.

Bu çabalar sırasında, oyunu bir düzene sokmak amacıyla kurallar ortaya çıkmaya başlar. Çeşitli yollarla, bazı oyuncular, kural belirlemede etkili olabilme ayrıcalığına sahip olmayı başarırlar. Bir kısım oyuncularsa, oyunculuklarının yanısıra, bir yandan kurallara uyulup uyulmadığını denetleme sorumluluğunu üstlenir. Bunlara hakem oyuncular diyebiliriz.

Her ne kadar, kural koyucu oyuncular, kuralları koyarken, doğal olarak önceliği kendi oyunculuklarını kolaylaştırmaktan yana kullanma eğilimi gösterseler bile, diğer oyuncuların kural koyucu oyunculara tepkisi ya da kural koyucu oyuncular arasındaki anlaşmazlıklar sonucu yapılan düzeltmeler, kuralları, çoğu zaman iyi kötü idare edilebilir kılabilmektedir.

Asıl sorun, kural koyucu oyuncuların kazanma hırslarını kontrol edemeyip, kendi uydurdukları kurallara bile uymamaya başladıklarında ortaya çıkar. Fakat, her nedense, kural koyucu oyuncular sadece birbirlerine daha çabuk ısınmakla kalmayıp, hakem oyuncularla da, diğer oyunculara göre daha kolay bir şekilde yakınlaşabilmektedirler. Haliyle hakem oyuncuların birbirleriyle kaynaşmaları da zor olmamaktadır. Böyle olunca da, kural hatası yapan sıradan oyunculardaki durumun aksine, kural koyucu oyuncular ya da hakem oyuncuların hataları daha sık gözden kaçabilmektedir. Bu durum, oyun bozuculuk değilse nedir ? Peki kural koyucu oyuncular ve hakem oyuncular uyanıktır da, sıradan oyuncuların tümü saf mıdır ? Eğer öyle denk geldiyse, oyunun kaderi baştan bellidir. Eğer aralarında saf olmayanlar varsa, elbette ki bir şeylerden şüphelenebileceklerdir.

Peki ne olacak şimdi ? Durduk yerde ortaya çıkıp, "bir kural da ben koyuyorum", ya da "ben şu kuralı sevmedim, onu şöyle değiştirelim, veya hepten ortadan kaldıralım" demek, kolay değil. "Oynamazsan oynama, bu oyunda kuralları biz koyarız. Kural koyucu olmayı becerebilseydin, sen de kural koyabilirdin" deyiverir birileri. Oyuna bir kez başlanmış. Hele sardıysa, "ben sizinle oynamıyorum artık", demek de kolay değil. Fakat, oynamışken, rahat rahat oynamak fena olmaz hani. Bu arada diğer oyuncuların varlığını unutmamak gerek. Rahat rahat oynayayım, derken, onların oyunlarını zorlaştırmamalı.

Ancak, bu kadarla kalmıyor. Oynayış tarzına ve kurallara ilişkin getirilen tanımlar, ve daha da önemlisi, yapılmaya çalışılan kazanma tanımları, durumu, rahat rahat oynamış olmanın ötesine taşıyabiliyor. Böyle olunca, kazanma hırsını kontrol edemeyenler, diğerlerinin oyunculuğunu zorlaştırabiliyor. Kural bozmanın dozu kaçtığında, kurallara bağlı kalma alışkanlığında olanlar bile, ortama uyup, "bir kural da ben bozsam, ne çıkar" diyebiliyor. Başkalarının bozduğu kurallardan olumsuz etkilenenlerse, sonunda dayanamayıp, "bozma oyunumu, bozarım oyununu" diyebiliyor. Çünkü, tatlı tatlı oynamayı sürdürebilmek için, zaman zaman, oyununun tadını kaçırmaya çalışanlara, "dur", demek gerekiyor.

Oyunun güzel güzel oynanabilmesi için bir denge konumunun sağlanmasının yararlı olacağı gözüküyor. Bu dengenin sağlanabilmesi ve korunabilmesi, bazı kuralların varlığını kaçınılmaz kılıyor.

Herkesi hoşnut edebilecek kalıcı bir dengenin sağlanabilmesi, ancak, tüm oyuncuların yararlarını olabildiğince eşit şekilde gözetecek kurallar konması, hakemliğin iyi yapılması, en azından gerektiğinde, sıradan oyuncuların da, kural koyma ve hakemlikte etkin olabilmesiyle olası gözüküyor.

Oyununuz mızıksız olsun.

Kaynaklar : (Tümü İngilizcedir)

1. Fudenberg, D., Tirole, J. (1991). Game theory. MIT Press.

2. Heap, S.P.H., Varoufakis, Y., (1995). Game theory : a critical introduction. Routledge.

3. Owen, G., (1995). Game Theory, 3rd ed.. Academic Press.

4. Rasmusen, E., (1994). Games and information an introduction to game theory, 2nd ed. B. Blackwell.

5. Zagare, F.C., (1984). Game theory : concepts and applications. Sage Publications.

6. Dresher, M., (1981). The mathematics of games of strategy : theory and applications / by , New York : Dover, c1981

7. Jones, A.J., (1980). Game theory : mathematical models of conflict. Halsted Press, New York.

8. Nowakowski, R.J., ed., (1996). Games of no chance : combinatorial games at MSRI, 1994. Mathematical Sciences Research Institute, Berkeley, CA, Cambridge University Press.

9. Aliprantis, C.D., Chakrabarti, S.K., (2000). Games and decision making. Oxford University Press.

10. Dresher, M., (1961). Games of strategy: theory and applications. Prentice-Hall.

11. Straffin, P.D., (1993). Game theory and strategy. Mathematical Association of America.

12. Adams, G., (1987). Games of the strong. Angus and Robertson, Australia.

13. Alexander Mehlmann (2000). The game's afoot! : game theory in myth and paradox. American Mathematical Society.

14. Berne, E., (1966). Games people play: the psychology of human relationships. Deutsch, London.

15. Buchler, I.R, Nutini, H.G., ed.s (1969). Game theory in the behavioral sciences. University of Pittsburgh Press.

16. Colomer, J.M., (1995). Game theory and the transition to democracy : the Spanish model. Edward Elgar, USA.

17. Davis, M.D., (1970). Game theory; a nontechnical introduction. With a foreword by Oskar

Morgenstern. Basic Books, New York.

18. Greenblat, C.S., Duke, R.D. (1975). Gaming-simulation--rationale, design, and applications : a text with parallel readings for social scientists, educators, and community workers. Sage Publications, New York.

19. Luce, R.D., Raiffa, H., (1957). Games and decisions; introduction and critical survey. A study of the Behavioral Models Project, Bureau of Applied Social Research, Columbia University, Wiley.

20. Ordeshook, P.C., (1986 ). Game theory and political theory : an introduction. Cambridge University.

21. Scharpf , F.W. (1997). Games real actors play : actor-centered institutionalism in policy research. Westview Press.

22. Shubik, M. (1975). Games for society, business, and war : towards a theory of gaming. Elsevier.

23. Shubik, M., (1964). Game theory and related approaches to social behavior; selections. , New York, Wiley.

24. Shubik, M., (1982). Game theory in the social sciences : concepts and solutions. MIT Press.

25. Shubik, M. (1984). A game-theoretic approach to political economy : volume 2 of Game theory in the social sciences. MIT Press.

26. Spanier, J. (1975). Games nations play : analyzing international politics, 2nd ed. Praeger, USA.

27. Eichberger, J. (1993). Game theory for economists. Academic Press.

28. Friedman, J. W., (1990). Game theory with applications to economics, 2nd ed.. Oxford University Press.

29. Gardner, R., (1995). Games for business and economics. Wiley.

30. Ichiishi, T. (1983). Game theory for economic analysis. Academic Press.

31. Kreps, D.M., (1990). Game theory and economic modelling. Clarendon Press.

32. Rubinstein, A., ed., (1990). Game theory in economics. E. Elgar Pub., USA.

33. Selten, R. (1999). Game theory and economic behaviour : selected essays. Edward Elgar, USA.

34. Vorobev, N.N., (1977). Game theory : lectures for economists and systems scientists. translated and supplemented by S. Kotz., Springer-Verlag